26 Temmuz 2012 Perşembe

Balkanlardan gelen "sıcak" hava dalgası 2

eveeet nerde kalmıştık? tabiki SARAJEVO!
saraybosna Türkiye de ki her hangi bir şehre çok benziyor.. sanki bizi memleketimiz.. hiç yabancılık çekmiyorsunuz orada... zaten sokaklarda gezerken bir çok Türk ile karşılaşmanız çok muhtemel.


saraybosnaya geldiğimizde ilk işimiz kalacak bir yer bulmaktı. daha önce Poçitel de yaptığımız gibi "sobe"lerde kalmak istiyorduk. bir kaç otele gittik fiyatta anlaşamadık, sobe tarzı yer bulduk hoşumuza gitmedi.. derken insanlara sormaya başladık. sobe tarzı kalabileceğimiz bi yer var mı diye. bosnalılar çok yardım sever insanlar gerçekten. bize yardım için ellerinden geleni yaptılar. diğer şehirlerde de böyle oldu. "afedersiniz şurası nerede acaba" diye sorduğumuzda insanlar bizi kendileri götürdüler bulamayız diye:) neyse, en sonunda bir amca bizi bir eve götürdü. dıştan bakınca bildiğin ev. hayatta anlamam ben oranın sobe olacağını. hiç bir şey yazmıyor kapıda filan:) evin sahibesi çok hoş bir boşnak hanımdı:) ve çok tatlı bir kızı vardı. adı "iman". bu arada bosna da çok fazla "iman" isimli insanla karşılaştığımızı söylemiş miydim? bizim Ayşe Fatma ismi gibi..  evin üst kısmında ailenin kendisi oturuyor alt kısmını ise sobe yapmışlar. üç tane oda vardı altta bizde birini seçip yerleştik:) bu arada kalacak yer bulmamız 3 saatimizi aldı. yine de çok eğlenceliydi dolaşmak:) evin sahibi hanımla konuşurken bosna da hiç çay içilmediğinden bahsettik. kahvaltıda çayın bizim olmazsa olmazımız olduğunu onların kahvaltıda ne içtiğini filan sorduk. biz yerleştikten sonra kapı çaldı ve evin kızı iman elinde aşağıda görmüş olduğunuz tepsiyi getirdi:)
biz çok şaşırdık ve çok mutlu olduk böyle bir jestin karşısında:)




sarajevodan kesitler göreceksiniz şimdiki fotolarda:)


burası başçarşı. küçük eminönü dedik buraya. çok benziyor çünkü:) hediyelik eşyalar, bakırlar, buurekçiler, cafeler, herşey var başçarşıda!:)


şehitilik ve saraybosna.. bu şehir hüzün kokuyor.. yada bana öyle geldi.. bilmiyorum..
burası Yaşam Tüneli. boşnaklar sarejevo ya erzak askeri yardımlar sokmak için bu tüneli kazmışlar. ve savaş boyunca kullanmışlar. şu anda müze olarak kullanılıyor.

bosnada şöyle bir adet varmış onu öğrendik. ölen kişinin cenazesi için aşağıdaki gibi broşür bastırıyorlar. kişinin müslüman mı hristiyan mı olduğu kağıdı çerçeveleyen renkten ve üzerinde haç veya hilal işaretinden anlaşılıyor.  üzerinde hangi tarihte öldüğü ve cenaze törenin ne zaman nerede yapılacağı yazıyor. bunu da şehrin duvarlarına asıyorlar.


boşnakça da "kafa" kahve demekmiş:) ilk öğrendiğimde baya bi sırıttım ben:)

kahve demişken bosnalılar kahveye bayılıyorlar! biz nasıl çay içiyorsak onlarda aynı oranda kahve içiyorlar. ve kahve seremonileri bizimkinden biraz farklı. kahve istediğinizde aşağıdaki gibi geliyor. yani cezvede. yanında mutlaka lokum ve kıtlama şeker eşliğinde. fincanlarının da kulpu yok. yaklaşık 2 fincan çıkıoyr bir cezveden. kahve fiyatları da çok uygun. misal biz bu kahveye 1.5 KM verdik. yani yaklaşık 1.5 lira. 2 tane çıkıyor bundan bu da yaklaşık 1.5 liraya 2 fincan kahve ediyor:)
bu da meşhur boşnak böreği nam-ı diğer buurek:) Türkçeden geçen çok kelime var Boşnakça da mesela: burek, mahala, komşu, yazuk, sabur:) bunlar bosnalılarla konuşurken farkettiğimiz kelimeler:)
bu da cevabi. boşnakların meshur köftesi.. tadı mı? vallahi biz düşüp bayıldık lezzetinden:)
saray bosnanın en büyük camii osmanlı yapımı hacı hüsrev bey camii
"srebrenica katliamı" sergisi. bu serginin afişini gece saat 22.30 civarı bir binanın en üst katının duvarında gördük. yukarı doğru afişe bakarak eşimle "yarın mutlaka bu sergiye gidelim" diye konuşurken binanın önünde oturan amca yanımıza geldi ve serginin güvenlik görevlisi olduğunu ve sergiyi bizim için açabileceğini söyledi. tabi ingilizce bilmediği için bizim onu anlamamız onun bize anlatması baya bi sürdü:) ve gecenin bi vakti sadece bizim için açılan sergiyi gezmiş olduk tabiki ingilizce bilmeyen güvenlikçi amcanın işaret diliyle bize fotoğrafları anlatması eşliğinde

"Sonsuz Ateş"te ısınırken:P
savaş yıllarında pazar yerine atılan bombanın izi aynen korunmuş. o patlamada 63 kişi ölmüş:(

ve son olarak Aliya İzzetbegoviç in mezarı. mütevaziliği beni çok etkiledi gerçekten... 
sarajevo gezimiz burada bitti:)  oraya gitmeden önce bi bosna savaşı vardı diyorsun ama gittikten sonra o kadar çok etkileniyorsun ki şehitlikte srebrenica sergisinde, kursunlu evleri gördüğünde gözlerinin dolmasına mani olamiyorsun... müslüman kardeşlerimize yapılan zulmü hazmedemiyorsun.. tam saraybona ordusu güçlendiğinde Bm nin ateşkes ilan etmesine isyan ediyorsun. eminim bosna ordusu güçlenmeseydi, sırpları zor duruma düşürecek kuvvete erişemeseydi BM kılını bile kıpırdatmazdı.. ve Müslüman Bosna yok olup giderdi.. şu aralar dilimizden düşmüyor eşimle: Saraybosna Sevgilim...

2 yorum:

  1. Merhaba
    Blogunu yeni keşfettim ve hemen izle kısmını tıkladım.İzlemedeyim:))
    Senide benimkine beklerim
    komirra.blogspot.com

    YanıtlaSil
  2. seninkine geldim bile özge! çok güzel bir blogun var!:)

    YanıtlaSil